17 Ocak 2008 Perşembe

Osmanlı Kartpostal Kolleksiyonculuğu

Kartpostal basimi, fotografin topluma yayilmasina ve fotografçilarinda çalisma imkanlarini arttiracak mali gücü bulmasina yardimci olmustur. Çünkü fotograf yüzyilimizin basinda oldukça pahali bir nesne oldugundan, ancak Saray erkani, diplomatik çevreler tarafindan, bezende zengin halk tabakasindan bazi kimseler tarafindan satin alinabilmekte idi. Buna karsin kartpostal genis halk kitlelerine ulasma imkani bulmustur.

Taleplerin artmasi ile toplumu ilgilendiren önemli olaylar, mesela 31 Mart Vakasi, II. Mesrutiyetin ilani, Hareket Ordularinin Gelisi, Osmanli Saray Kiyafetleri, Selamlik Merasimleri ve Padisahlar. Zamanimizda kolleksiyonerlerin ve turistlerin taleplerine cevap verebilmek için, çok sayida ve çesitte kartpostal basilmasini saglamistir. Kartpostallara en çok ISTANBUL her yönü ile konu olmustur. Yüzlerce editör sehrin dört bir yanina ait fotograflari kartpostal olarak basmislardir. Basta Galata Kulesi, Saray burnu, Galata Köprüsü, Kiz Kulesi basta olmak üzere Beyoglu, Beyazit, Bogaz, Rumeli Hisari, Kagithane, Göksu, manzaralari bol bol basilmistir. Sehrin daha küçük merkezlerine ait kartpostallara ise çok daha az sayida basildigi için oldukça zor tesadüf edilmektedir. Osmanli dönemine ait yasamla ilgili olan tip kartpostallar da konularina göre siniflamada önemli bir yer tutar. Bunlarin baslicalari, Hamallar, Sakalar, Tulumbacilar, Sokak Berberleri, Seyyar Saticilar, Kadinlar ve Yeniçerilerdir.

Bunlarin disinda yüzlerce editör yada firma tarafindan basilan kartpostallar halen arastirmacilarin ve konu ile ilgili koleksiyonerlerin ilgi odagi olmaya devam etmektedir. Istanbul ve Osmanli Imparatorlugu ile ilgili olarak basilan kartpostallar ne yaziktir ki, ülke içinde yabanci uyruklu kimseler, Elçilik mensuplari ve daha sonralari da ülke disindaki koleksiyoncular tarafindan toplanmislardir. Istanbul da bazi köklü ailelerin ve diplomatlarin evlerinden çikan kartpostal koleksiyonlari da, konu ile ilgileri olmadigi için yok pahasina hemen el degistirmistir.

Ancak 1985 yilinda bir gurup filatelist, pul tüccarlari ve bu konuya merakli kisilerle, kartpostal koleksiyonculugunu çevrelerine yayarak gittikçe gelisen bir koleksiyoncu agi olusturdular. Buna paralel olarak talebin artmasiyla birlikte kartpostal fiyatlarinin yükselmesi yurtdisindaki bize ait olan kartpostallarin yurda dönmesini sagladi. Bu gün bu trafik olumlu yönde gelismekte ve bazi bilinmeyenler gün isigina çikmaktadir. Daha çok mesafe almamiz lazim ancak kartpostallari basan firmalarin ve fotograflari çeken fotografçilarin ve de basim islerini gerçeklestiren matbaalarin kayitlari ve kompozisyonlarla ilgili dokümanlar bizlere ulasmadigi için daha uzun zaman arastirmalar devam edecektir.

Istanbul, kartpostallar üzerinde ilk kez 1895 tarihinde MAX FRUCHTERMANN' in çabalari ile görüldü. Bu yilardan itibaren yaklasik olarak 200 kisiyi bulan editör gurubu degisik açilardan Istanbul manzaralari ve yasamla ilgili görüntüler ihtiva eden tahminen 8000 ile 9000 çesit Istanbul kartpostali bastilar. Bu kartpostallar içinde ISTANBUL Pendik'ten baslamak üzere Beykoz 'a ve Rumeli Kavagindan, Bakirköy'e kadar ayrica bu bölgelerdeki yasamda kartpostallarla bu editörler tarafindan görüntülendi. Istanbul kartpostallarinin kabaca tasnifinde öncelikle basim tekniklerini göz önünde bulundurmak gerekir. Bu açidan bakildiginda Max Fruchtermann, Rosenberg, Ottmar, Zeiher, E.F. Rochat gibi editörlerin tas baskilari, Zellich firmasinin fantezi baskili olaganüstü güzel kartpostallari, Bon Marche firmasinin Fransa'da bastirdigi ve günümüzde dahi erisilmesi zor bir kalite olan NEOBROMÜRE ve renkli ipek kagit serileri ve bir Alman firmasi tarafindan basildigi tahmin edilen GOFFRE (kabartma) baskili kartpostallar, fotograf baskili modern kartpostallar öncesine örnek olarak verebiliriz.



Kartpostallarımızı görmek için tıklayınız...



Kaynak: WWW.AKYOL.COM

Hiç yorum yok: