17 Ocak 2008 Perşembe

ŞATUŞ VE PAŞMİNA

Şatuş ve Paşmina


Ninelerimizin, analarımızın eskiden yün atkıları olurdu. Masa örtüsü gibi, kare şeklinde büyük yün atkılar. Soğuk günlerde başlarına örter veya sırtlarına koyarlardı. Bu atkılar "bizim Anadolu"da hâlâ kullanılıyor. "Sizin büyük şehirlerde" de arayan bulabiliyor.

Ama "sizin büyük şehirlerde" "bizim Anadolu" işi yün atkının modası geçti. Şimdi moda Hint işi Şatuş veya Paşmina.

Önce "Paşmina" (Pashmina) yı anlatayım. Paşmina bir kenarı, 1 metre veya 1.5 metre olan, kare şeklinde "bizim Anadolu" işi atkılara benzer atkı... Ama bu atkı çok ince, tüy gibi, ipek gibi, düz renk, püskülsüz bir atkı. Paşmina Hindistan'ın Kaşmir yöresinde Himalaya Dağları'nın tepelerinde yetişen küçük boy "Kaşmir Keçileri"nin beyazdan kahverengiye doğru değişen renk tonlarındaki tüylerinden dokunuyor. Bu keçilerin tüyleri iklim nedeniyle çok ince ve yapı itibariyle "ısıtıcı" oluyor. Keçilerin tüyleri ince tarakla taranıyor. (Dikkat ediniz kırkılmıyor, taranıyor) Tarakta kalan ince tüyler en değerli tüyler. Bir keçiden 30 gr. dolayında tüy toplanıyor. İşte bunlar bükülüp, iplik haline getiriliyor. Bu iplikle dokunan atkılar "Paşmina" diye adlandırılıyor. Paşminanın özelliği hafifliği, bebek teni gibi yumuşaklığı ve ısıtıcılığı.

Himalaya bölgesinde yaşayanlar 800 yılından bu yana Paşmina'ya sarınarak kendilerini soğuktan koruyor. Hem kadınlar, hem erkekler için Paşmina kış aylarında palto vazifesi görüyor. Paşmina'yı Avrupa'ya tanıtan Napolyon. 1770'lerde sevgilisi Josephine'e Paşmina hediye etmiş.

Sadece keşmir keçisi tüyünden dokunan Paşmina buruşuk görünüme sahip ve gevşek dokuması ile dayanıksız oluyor. Bunun için ipliğine tavşan tüyü veya saf ipek, şimdilerde de sentetik viskon ipliği karıştırılıyor.

Parlak ve düzgün görünümlü, sık ve sağlam dokumalı ince Paşmina'da mutlaka bir karışım vardır.

Paşmina o kadar ince ve hafif bir yapıya sahip ki, koskoca bir atkıyı bir ucundan tutup, bir yüzüğün içinden çekerek geçirmek mümkün. Zaten geçmiyor ise o Paşmina değil.

Gelelim Şatuş (Shahtoosh)'a. Şatuş, Paşmina'nın daha da yumuşağı, daha da akıcı yapıya sahip olanı. 1980 yılına kadar sanılıyordu ki Şatuş, Himalaya Dağları'nda dolanan Keşmir keçilerinin, çalılara takılan tüylerinden dokunduğu için farklı yapıya sahip. Fakat anlaşıldı ki, Şatuş keçi kılından değil "Tibet Ceylanı"nın tüyünden dokunuyor. "Tibetian Antelope" veya "Pantholops Hodgsoni" diye adlandırılan bu hayvan türünün, Şatuş dokumada kullanılan tüylerinin hayvanı öldürmeden elde edilmesi imkansız. Çünkü bu yumuşak tüy, deriyi kaplayan kılların dibinde bulunuyor. Keşmir Keçisi insan tarafından çoğaltılabiliyor, üretilebiliyor. Himalayalar dışında Afganistan, Çin, Pakistan'da yaşıyor. Halbuki Keşmir Ceylanı vahşi bir hayvan. Sadece Himalaya'da yaşıyor. Ve de ancak öldürüldüğünde tüyü elde edilebiliyor. Bu nedenle Birleşmiş Milletler'in ilgili bölümü ve Doğal Hayatı Koruma Dernekleri yakın zamanda bu hayvanları korumaya aldı. Şatuş elde etmek için öldürülmesini yasakladı. Ama buna rağmen bölge halkı hayvanları öldürüyor. Ve tüyü ile Şatuş dokuyor. Hindistan'da Şatuş satışı yasak. Polis Şatuş'a el koyuyor. Ama Hindistan dışında gerçeği ve sahtesi ile yüksek fiyatla Şatuş satın almak mümkün.

Ben Hindistan'da soğuk gecelerde sadece bir Paşmina'ya sarılarak kendilerini soğuktan koruyan Hintliler'i gördüğümden bu yana doğal bej rengi bir Paşmina sahibi olmayı düşlerim.

"Anladık... Paşmina'yı Hindistan'da görmüşsün... Paşmina ve Şatuş neden bu kadar ilgini çekiyor?" diye soracaksınız... İstanbul'a yolu düşmüş, saf ve bakir bir Anadolu çocuğu olarak, İstanbullu hanım dostlarınızla "Anneannenizin yün atkısını" konuşacak değilsiniz ya... Moda, Paşmina ve Şatuş ise, bunların sohbetini yapacaksınız. Hele Güler Hanım, Çiğdem Hanım gibi Paşmina koleksiyonu olan dostlarınız var ise...



Paşminalarımızı görmek için tıklayınız...



Ali Rıza Kardüz. 16 Mayıs 1998

Kaynak:arsiv.sabah.com.tr

Hiç yorum yok: